Bilgi | Paylaşım | Eylence | Tr-o9Bilgi

Beşiktaş

Beşiktaş Hakkında  Bilgi

BEŞİKTAŞ 1319 yilinda ( 1903 ) Beşiktaş'ta Serencebey Mahallesinde, o zamanin Medine Muhafizi olan
Osman Pasanin konaginda, Osman Pasanin ogullari Mehmet Samil, Hüseyin Bereket ile Ahmet Fetgeri,
Mehmet Ali Fetgeri, Nazim Nazif ( Ander ), Haydar, Cemil, Fehmi ( Tayyareci ), Sevket beyler ve
arkadaslari tarafindan BEREKET JIMLASTIK KULÜBÜ adi altinda kurulmustur.
Beşiktaş 1909 yilina kadar Osman Pasanin konaginin bahçesinde ve selamlik kisminda barfiks, paralel,
güres, halter, aletsiz ve aletli jimnastik sporlari ile mesgul olmustur.
Istibdat devri dolayisiyla kulübün faaliyetleri gizli olarak ve saray mensuplarinin özel müsamahasi
ile yapilmistir.
1908 senesinde Mesrutiyet ilan edilmis ve sportif hareketler serbestlige dogru ilk adimini
atmistir.
O tarihte Edirne Harp Okulu Eskrim Muallimi ( ögretmeni ) olan Fuat Balkan ve Jimnastik ögretmeni
Mazhar Kazanci Beyler 31 Mart 1909'dan sonra Rumeli'den HarekAt Ordusu ile Istanbul'a gelmisler ve
buradaki arkadaslari Eskrim ögretmeni Refik ve Serafettin Beylerle Fuat Beyin Beşiktaş Ihlamur
yolundaki evi altinda eskiden jandarma karakolu iken sonradan garaj olan yer ve önündeki arsada
barfiks, paralel, halter, güres ve eskrim sporlari ile mesgul olmaya baslamislardir.
O zaman Beyoglu Mutasarrifi olan Muhittin Bey, bu sporculari kulüp kurmaga tesvik ediyor. Bir aralik
Fuat Bey, önce Mehmet Ali Fetgeri, birkaç gün sonra da Ahmet Fetgeri Beylerle konusuyor. Muhittin
Bey'in kulüp kurma teklifini ve tesvikini degerlendiriyorlar.
Beşiktaş'in Serencebeyle Ihlamur Yolu semtlerindeki iki sporcu toplulugu 1325 (1909) yilinda
birlesip kulüp adini BEŞİKTAŞ OSMANLI JIMLASTIK KULÜBÜ olarak degistiriyorlar.
Beşiktaş Ihlamur Yolunda, daha önce jandarma karakolu olan Fuat beyin evinin altindaki yeri kulüp
merkezi yapiyorlar. O yerde ve önündeki arsada barfiks, paralel, güres ve eskrim sporlarina devam
ediyorlar.
Hürriyetin ilAnindan sonra nesrolunan Cemiyetler Kanununa göre, Kulübün resmen tescili için 1326
(1910) yilinda Beyoglu Mutasarrifligina bir dilekçe ile müracaat ediliyor. Mutasarrifliktan 185 sayi
ve 13 Kanunisani (Ocak) 01 - 1910 tarihli tescil belgesini aliyorlar. Beşiktaş Kulübü, alinan bu
ilmühaber ile resmi hüviyetini kazanmis oluyor.
1912 (1328) Balkan Harbi'nin çikisi Beşiktaş Kulübünü adeta felce ugratmis, yöneticilerin çogu vatan
müdafaasina kostugu için bütün subelerde faaliyetler durmustur. Balkan Harbi'nin devami sirasinda 84
numarali binanin kirasini ödeyemeyince kulüp bu yeri terketmeye mecbur oldu. Kulüp esyalari ve
kupalari sahanin kenarinda tek katli binaya nakledildi. Harpten sonra Fuat Bey dönünce
Akaretler'deki 33 numarali bina kiralanarak tekrar faaliyete basladi. 



Yönetim


BAŞKAN YILDIRIM DEMİRÖREN

Ertuğrul Kumcuoğlu (İkinci Başkan),
Kenan Öner (Genel Sekreter),
Ertunç Soğancıoğlu (Asbaşkan, Mali İşler Sorumlusu, Sayman),
Levent Erdoğan (Asbaşkan, Hukuk İşleri ve Dernekler Sorumlusu),
Behçet Ümitlen (Asbaşkan, Jimnastik ve Atletizmden Sorumlu),
Numan Ceyhan (Asbaşkan, Sponsorluklardan, İdari İşlerden ve Yeni Projelerden Sorumlu),
Celal Kolot (Futbol Şube Sorumlusu),
Halim Aydın (Altyapı Sorumlusu),
Hüseyin Yücel (Tesisler, Bedensel Engelliler ve Güreş'ten Sorumlu),
İlhan Durusoy (Yatırımlardan Sorumlu),
Gülnaz Arsel (Basın Sözcüsü),
Bülent Deriş (Voleybol, Hentbol, Kürek ve Boks Şubelerinden Sorumlu),
Şeref Yalçın (Basketboldan Sorumlu),
Mario Berk (Dış İlişkilerden Sorumlu)

Tarihçe


TARİHÇE


"Beşiktaş Jimnastik Kulübü" 1903 yılının Mart ayı içinde ekserisi saraya mahsup 26 genç tarafından, Serencebey’deki "Osman Paşa Konağı"’ında kuruldu... Başlangıçta, "İstibdat Rejimi’nin baskısından kurtulamayan Beşiktaş’lı kurucu ve sporcuları, sarayın bireyleri olarak, sadece spor yapmak amacıyla bir kulüp kurma teşebbüsünde bulunduklarını Seryaver Mehmet Paşa kanalıyla Padişah II.Abdülhamid’e kanıtladıktan sonradır ki, O’nun özel izniyle faaliyetini sürdürme imkanı buldu... Padişahın tek şartı, "İngilizlerin icadı ayak topunu oynamayacaksınız" sözleriyle belirlenmişti... Bu yüzden Beşiktaş’ın futbol faaliyeti, II.Meşrutiyet - Hürriyet Rejimi’nin ilanını takip eden yıllarda, yani ancak 1911’de hayata geçebilmişti... İlk adı "Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü" olan kulüp, faaliyetinin daha net bir şekilde anlaşılması için, isminde bir değişiklik yapmış ve "OSMANLI BEŞİKTAŞ TERBİYE-İ BEDENİYE MEKTEBİ" adını alarak, Saray Emniyet Teşkilatı’na gerçek amacının sadece "gençlere spor yaptırmak" olduğunu kanıtlamaya çalışmıştı...

1908’de ilan edilen "İkinci Meşrutiyet"in arkasından, "Cemiyetler Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle spor kulüplerinin bağlı oldukları kaymakamlıklarda tescil işlemlerini yaptırmaları sonucunda, siyah-beyazlı kulübün adı bu defa da "OSMANLI BEŞİKTAŞ JİMNASTİK KULÜBÜ" oldu. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte "Osmanlı" sözcüğü kaldırtılarak isim, bugünkü son şeklini aldı... Beşiktaş’ın ilk renkleri Kırmızı-Beyaz’dı... "Balkan Harbi" sırasında binlerce vatan evladının şehit düşmesi ve Balkanlar’ın önemli bir bölümünün kaybı üzerine teessüre kapılan Beşiktaş Kulübü, fevkalade kongreye başvurmuş, ittifakla aldığı kararla: "Balkan topraklarının tamamı, tekrar Türk milletinin oluncaya kadar, Kırmızı-Beyaz olan renklerini "Siyah-Beyaz"a çevirmiştir... Beşiktaş’a "KARAKARTAL" lakabı ise, 1932-1933 sezonunda Fenerbahçe ile oynanan "Lig Şampiyonluğu Finali’nde verilmiştir. Şeref Bey’in ölümü münasebetiyle simsiyah formalarla maça çıkan Beşiktaş Takımı, 90 dakika tek kale oynadığı oyunda, ezeli rakibinin kalesine tam 66 akın yapınca, seyirciler; "Karakartallar gibi saldırıyor" haykırışlarıyla, ona yepyeni bir ünvan bahsetmişlerdir...

O gün, beraberlik halinde dahi Fener’in şampiyon olacağı bu kritik maçta, Beşiktaş’ın nizami golünü iptal eden hakem Kemal Halim’in taraflı tutumu, Siyah-Beyazlı Takım’ı hakettiği bir başarıdan men etmiştir. Çok değil bir sezon sonraki karşılaşmalarda ise Beşiktaş hem İstanbul Ligi’ni hem de Türkiye Futbol Şampiyonluğu’nun kazanarak, bir yıl evvel kendisine yapılan haksızlığa en anlamlı cevabı vermiştir.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Osmanlı Sarayı’na mensup ailelerin fertleri tarafından bir spor teşekkülüdür. Kurucuları, yöneticileri ve sporcuları arasında, "müşir"ler, "seryaver"ler, "elçi"ler kara, hava, deniz subayları, çok iyi eğitim görmüş meslek sahipleri daima çoğunluğu teşkil etmişlerdir.... Bununla beraber, bu "saray kulübü" zamanla kapılarını halk kesimlerine de açmakta sakınca görmemiş ve iyi ahlaklı olması şartıyla, işçi, esnaf gibi küçük işlerle uğraşan sporculara da bünyesinde "spor yapma imkanı" vermiştir. Üstelik her dönemde.... İş ve göreve bağlılık, cemiyetlerin bünyesinde önemle üzerinde durulan bir husustur. Eskiler buna "vazife mukaddesatı" derler...

Bu özelliklerden uzak kalan fertler, takdir ve tasvip göremez, tenkit konusu olurlar. Ferdin cemiyetle bu en yakın ilişkisi, meslek gruplarının doğmasına ve çeşitlenmesine sebebiyet vermiştir. Fertler de şahsi yeteneklerine, yetişme olanaklarına göre bu meslek gruplarına katılarak, gerek kitleye karşı sorumluluklarını ve gerekse yaşamlarını sürdürme yollarını sağlarlar... Uzun tahsilin, geniş kültürün getirdiği meslekler yanında, basit metodlarla elde edilen iş ve görevlere de rastlanır toplumumuzda... Böylece gruplarda kademe, kademe bir irtifa görülür. İleri cemiyetlerde insanlar, jüri durumundaki toplum, her çeşit meslek grubuna layık olduğu değeri verdiği gibi, dürüstlük çerçevesi içinde yapılan her işi, mukaddes ve muteber sayar...Zaten "zirvesiz bir piramit olamayacağı gibi, tabansız bir zirveye de rastlayabilmek mümkün değildir" dünyamızda.... Nedense bu gerçeğin maddi cephesindeki fizik kaidesi, mukaddesatta eşitliğe ulaştığa halde, aynı değerlendirme, manevi cephesinde müşahade edilemiyor.... Beşiktaş’a rekabetin en fazla görüldü spor sahalarında tahkir edercesine ve çalışma hayatımızı manalandıran iş, meslek piramidinin bir seviyesine tecavüze yeltenerek "ARABACILAR" diye bağıranlara şu suali sormak lazım: Acaba mühendisler, avukatlar, doktorlar, diplomatlar ya da bakkallar, ameleler köfteciler yakıştırmaları şeklinde bağırsalardı. Siyah-Beyaz renkler için ne farkederdi?

Ne gibi bir hissiyatın tesiri altında kalırlardı Siyah-Beyazlılar. Şüphesiz ki hiç... Ancak, yıllardır Beşiktaş’ın tarihi ile iç içe olmuş bir araştırmacı olarak bu camianın bilinmeyen yönlerini spor kamuoyuna anlatmak, öğretmek ve bazı kendini bilmezleri biraz olsun aydınlatmak, meslek ilkemizdir.... Açıklayalım: Beşiktaş Jimnastik Kulübü spor tarihini tetkik edenler bilirler. Osmanlı Sarayı bünyesinde oluşmuş olan bu gençlik teşekkülü "İstibdat Dönemi" nin zor şartlarına rağmen, bir spor akademisi hüviyeti taşıdığı içindir ki, Padişah II.Abdülhamit’in özel izniyle faaliyetlerini sürdürebilmiştir. Başlangıçta onlar bile meşhur "Hasan Paşa Karakolu" na davet edilip sorguya çekilmiştir, Seryaver Mehmet Paşa’nın müdahalesiyle, zindana atılmaktan, Fizan’a sürülmekten son anda kurtulmuşlardı... Her birinin saraya mahsup aile fertleri oluşları, amaçlarının sadece spor yapmak ve yeni sporcular yetiştirmek üzere planladığı açıklık kazandığı içindir ki, bir ayrıcalığa sahip olabilirmiştir.

Başkanlar


1903-1908 M. Samil Osmanoğlu
1908-1911 Şükrü Paşa
1911-1918 Fuat Paşa
1918-1923 Fuat Balkan
1923-1924 Salih Bey
1924-1926 Ahmet Fetgeri Aseni
1926-1932 Dr. Emin Şükrü Kurt
1932-1935 A. Ziya Karamürsel
1935-1937 Fuat Balkan
1937-1938 Recep Peker
1938-1939 A. Ziya Karamürsel
1939-1940 Yusuf Özay Erdem
1940-1941 Yusuf Ziya Erdem
1941-1942 A. Ziya Karamürsel
1942-1950 A. Ziya Kozanoğlu
1950-1951 Ekrem Amaç
1951-1955 S. Fuat Keçeci
1955-1956 Tahir Söğütlü
1956-1957 Danyal Akbel
1957-1958 Nuri Togay
1958-1959 Ferhat Nasır
1959-1960 Nuri Togay
1960-1963 Hakki Yeten
1963-1964 Selahattin Akel
1964-1966 Hakkı Yeten
1966-1967 Hasan Salman
1967-1969 Talat Asal
1969-1970 Rüştü Erkuş - Nuri Togay
1970-1971 Agasi Şen
1971-1972 Himmet Ünlü
1972-1973 Şekip Okçuoğlu
1973-1977 Mehmet Üstünkaya
1977-1977 Şevket Belgin
1977-1980 Gazi Akinal
1980-1980 Hüseyin Cevahir - Alp Göksan
1980-1981 Riza Kumruoğlu
1981-1984 Mehmet Üstünkaya
1984-1999 Süleyman Seba
1999-2004 Serdar Bilgili
2004-.. Yıldırım Demirören

Antrenörler


1925-1935 Zinger (Macaristan)
1935-1944 Refik Osman Top
1944-1946 Charles Howard (İngiltere)
1946-1947 Refik Osman Top
1947-1948 Meazza (İtalya)
1948-1949 Hakkı Yeten
1949-1950 Eric Keen (İngiltere)
1950-1954 Hakkı Yeten
1954-1955 Sandro Puppo (İtalya)
1955-1956 Cihat Arman
1956-1957 Mesaros (Macaristan)
1957-1958 Esref Bilgiç
1958-1959 Remondini (İtalya)
1959-1960 Andrea Kutik (Macaristan)
1960-1961 Sandro Puppo (İtalya)
1961-1963 Şeref Görkey
1963-1964 Recep Adanır - Melcihor (Avusturya)
1964-1967 Lubisa Spajiç (Yugoslavya)
1967-1968 Jane Janevski (Yugoslavya)
1968-1969 Milev (Bulgaria)
1969-1970 Çiriç (Yugoslavya)
1970-1971 Teoderescu (Romanya)
1971-1972 Gündüz Kılıç
1972-1974 Abdullah Gegiç (Yugoslavya)
1974-1975 Metin Türel
1975-1976 Horst Buhtz (Almanya)
1976-1977 Gündüz Tekin Onay
1977-1978 Milos Milutinoviç (Yugoslavya)
1978-1979 Dogan Andaç
1979-1980 Serpil Hamdi Tüzün
1980-1981 Metin Türel - Dorde Miliç (Yugoslavya)
1981-1983 Dorde Miliç (Yugoslavya)
1983-1984 Dorde Miliç (Yugoslavya)- Ziya Taner
1984-1986 Branko Stankoviç (Yugoslavya)
1986-1987 Milos Milutinoviç (Yugoslavya)
1987-1993 Gordon Milne (İngiltere)
1993-1996 Christoph Daum (Almanya)
1996-1997 Rasim Kara
1997-1998 John Benjamin Toshack (Galler)
1998-1999 John Benjamin Toshack (Galler) - Fuat Yaman - Karl Heinz Feldkamp (Almanya)
1999-2000 Hans Peter Briegel (Almanya)
2000-2000 Nevio Scala (İtalya)
2000-2002 Christoph Daum
2002-2004 Mircea Lucescu
2004-2005 Vicente Del Bosque - Rıza Çalımbay
2005-2005 Rıza Çalımbay
2005-.... Jean Tigana

 
https://img.webme.com/pic/t/tr-o9bilgi/bck_skulls.jpg

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol